| Türkçe | İngilizce | |
|---|---|---|
| General | ||
| Genel | hoş vakit | quality time i. |
| Genel | hoş vakit | high time i. |
| Türkçe | İngilizce | |
|---|---|---|
| General | ||
| Genel | birlikte hoş vakit geçirmek | spend quality time together f. |
| Genel | birlikte hoş vakit geçirmek | spend good time together f. |
| Genel | birlikte hoş vakit geçirmek | have good time together f. |
| Genel | birlikte hoş vakit geçirmek | spend pleasant/nice time together f. |
| Genel | birlikte hoş vakit geçirmek | have a good/nice time together f. |
| Genel | hoş vakit geçirmek için makaraya asılı halatta seyahat etmek | zip line f. |
| Genel | hoş vakit geçirmek için makaraya asılı halatta seyahat etmek | zipline f. |
| Genel | hoş vakit geçirmek | wile f. |
| Genel | (biriyle) hoş vakit geçirmek | grip f. |
| Phrases | ||
| İfadeler | çok hoş/güzel (bir gün/bir gece/vakit) geçirdik | It’s been expr. |
| Colloquial | ||
| Konuşma Dili | (biriyle) eğlenceli/hoş vakit geçirmek | hit it up (with someone) f. |
| Konuşma Dili | hoş vakit geçirdim | had a nice time expr. |
| Speaking | ||
| Konuşma | hoş vakit geçirdim | I had a nice time expr. |
| Konuşma | hoş vakit geçirdim | I had a good time expr. |
| Slang | ||
| Argo | hoş vakit geçirmek | get naked f. |
